Noterde - Mehmet Sinan Gür

.

NOTER'DE
(Aşağıdaki olaylar gerçek hayattan alınmıştır.)


Yer: Kadıköy, Altıyol Kuşdili Caddesindeki Noterlik.

- İyi günler efendim. Babamdan memlekette küçük bir miras kaldı. Burada da işlerim var gidip gelmek zor oluyor. Memlekette bir avukata vekalet vermek istiyorum.
- Hmm... Nüfus cüzdanınızı görebilir miyim?
- Buyurun cüzdanım.
- Hmm.. Olmaz. Ben bu işlemi yapamam.
- Neden efendim?
- Ya bu nüfus cüzdanı sahteyse?
- Aman efendim devletin verdiği nüfus cüzdanı sahte mi olurmuş?
- Ya beni kandırmaya çalışıyorsan?
- Olur mu öyle şey efendim? Hem madem öyle bütün nüfus cüzdanları sahte olabilir. O zaman hiç kimsenin buraya gelip işlem yaptıramaması gerekir. Bakın çevrede herkes ellerinde nüfus cüzdanları işlem yaptırmaya çalışıyorlar. Bütün noterler sizin gibi düşünse ben kimseye vekalet veremem işimi de göremem demektir. Böyle her kapıdan gireni potansiyel suçlu gibi görmek olur mu efendim?
- Olmaz ben sizin işleminizi yapamam.
- Peki madem öyle ben sahtekarlık yapıyorsam, elimde sahte bir nüfus cüzdanı sizi kandırmaya çalışıyorsam sizin hemen şimdi polis çağırmanız gerekir.
- Ee.. şey..
- Haydi, ya polis çağırmalısınız ya işlemimi yapmalısınız.
- Hayır yapamam.
- Hem onu yapmıyorsunuz hem işimi görmüyorsunuz. Ne demek oluyor bu böyle? Akla mantığa sığıyor mu?
...
(Aradan birkaç yıl geçer, adamın aynı notere işi düşer.)

- İyi günler efendim. Ben yazarım. "Tombul Börek" isimli bir hikâye yazdım. Bu hikâyenin bana ait olduğuna dair bir onay almak istiyorum.
- Verin bakalım kitabınızı.
- Malumunuz Türkiye'de yaşıyoruz. Hırlısı var hırsızı var. Gidip birçok yayıneviyle görüşeceğim. Kitap korsanlığı almış yürümüş. Haftalarca uğraşıp bir hikâye yazıyorum sonra kötü adamlar onu alıp sırtımdan para kazanıyorlar. Buna meydan vermemek için yasalar karşısında elimde bir belge olsun istiyorum.
- Kaç sayfa bu hikâye?
- 80 sayfa efendim.
- Vezneden hesabını çıkarttırın.
- (Veznedeki görevli) Kaç kopya istiyorsunuz?
- Üç kopya olsun.
- 300 milyon lira.
- Hoh hoh hooy... aman efendim. Bu hikâyenin eti ne budu ne. Ben ne kadar para kazanacağım ki. Madem öyle bir kopya olsun.
- O da 100 milyon tutar beyefendi.
- Demek 80 sayfalık bir hikâye için bu kadar para vermeliyim. Peki ben Tolstoy'un Savaş ve Barış'ı gibi bir roman yazsaydım ne olacaktı? Üstümdeki paltoyu satıp noter için para mı yapmam gerekiyordu?
- Bütün noterlerde fiyatlar aynıdır beyefendi. Ama size bir akıl vereyim. Bunun özetini çıkarın. O zaman daha az tutar.
- Peki teşekkür ederim. Çok yardımcı oldunuz.
(Yazar öyle yapar; geri gelir. Başka bir görevliyle konuşur)
- İyi günler efendim. Ben yazarım. "Tombul Börek" isimli bir hikâye yazdım. Bu hikâyenin bana ait olduğuna dair bir onay almak istiyorum.
- Hikâye mi yazdınız?
- Evet efendim.
- Olmaz biz bunu okumadan onaylayamayız.
- Öyleyse okuyun efendim.
- Kültür bakanlığından izin aldınız mı?
- Aman efendin bu kitabın bana ait olduğunu onaylatmak için bakanlıktan izin mi almam gerekiyor?
- Bunu noter beyle görüşmeliyiz. (Noter beye gider.) Bu bey "Tombul börek" isimli bir hikâye kitabı yazmış. Onay istiyor.
- Ne? Kitap mı yazmış? (Noter ürperti geçirir) İçinde devlete küfür var mı acaba? Yazmadınız değil mi öyle bir şey?
- Hah hah haay... Ben aklımı emek peynirle mi yedim efendim? Hikâyemde devlete küfür edeceğim; sonra gelip notere bu küfür bana aittir diye onaylatacağım öyle mi? Yok efendim öyle bir şey.
- Kaç sayfa bu?
- 25 sayfa efendim.
(Noter işi yokuşa sürmeye çalışır.)
- Ama bu çok fazla tutar.
- Biliyorum 30 milyon kadar tutacak. Ne yapalım ona razı oldum. Bu asıl kitabın özetidir. Bana bir görevliniz verdi bu aklı.
(o sırada vezne görevlisi gelir, yazarı onaylar)
- Evet ben söyledim kendisine.
- Aynı sizin dediğiniz gibi yaptım. Özetini çıkardım.
- Hmm. Madem öyle yapalım o zaman. Şimdi ne yazılacak? "Tombul börek" isimli eserin sorumluluğu... (Kendi kandine) Sorumluluğu da yok ki... Hah buldum. Eserin hakları ve sorumluluğu bana aittir. (Noter kitapta yasaya aykırı bir şey varsa üzerinden atmaya çalışmaktadır)
(belgeyi yazacak olan görevliye kitabı verir. Görevli noterden daha huzursuzdur.)
- Adını neden "Tombul börek" koydunuz?
- Beyefendi o sizi ilgilendiren bir konu değil.
- Hikâyenin özeti.
- Evet bu özetidir.
- Hikâyenin özeti. hikâyenin özeti.
- Evet ne dediğinizi anladım da ne demeye çalışıyorsunuz onu anlamadım.
- Bakalım bize verdiğinizle örnek birbirini tutuyor mu?
- Beyefendi ben kendimi hırsızlara karşı korumaya çalışıyorum. Size bir sürü para verip başka bir metin onaylatırsam bana ne yararı olur?
- Burada sayfalar atlanmış.
- Evet çünkü bu tamamı değil; özeti.
(görevli notere gider gösterir.)
- Burada sayfalar atlanmış.
- Evet atlanmış. Geldiğimden beri onu söylüyorum. Bu özetidir diye. Ama çok geniş bir özet. Neredeyse üç sayfada biri var. Okunduğu zaman genelini anlıyorsunuz. Benim istediğim bana karşı yapılacak bir haksızlıkta yasalara karşı elimde bir belge bulunması.
- Ya atlanmış sayfalarda devlete küfür ediyorsanız?
- La havle... Eğer yasal olmayan bir şeyi onaylamak istemiyorsanız, siz ne onayladığınız ise ondan sorumlusunuz. Bunun bir örneğini saklamayacak mısınız? Ben sizi kandırmıyorum ki. Başkalarını da kandırmaya çalışmıyorum. Zaten noterden bir kitap için "bana aittir" belgesi alıp kimi kandırabilirim? Bunu size onaylatınca, içinde küfür bile olsa ettiğim küfürlerden kurtulmuş olmuyorum ki? Ne onaylıyorsanız bu metin bu adama aittir diyorsunuz; o kadar.
- Biz bunu yapamayız. Başımız derde girer. Verin beyefendinin kitabını geri.
- Bir kitaptan bu kadar mı korkulur yahu? Kitap bu. Top değil tüfek değil. Bir noter önüne bir kitap gelince ne yapacağını bilmez mi? Burada devlete küfür müfür yok diyorum; lâfıma da inanmıyorsunuz. Yazı da önünüzde; buna rağmen bu yazı bu adama aittir demiyorsunuz. Bu ne biçim iştir?

...
(Bir süre sonra yazar notere yeniden gelir)

- Efendim mümkünse bir süre şurada oturmak istiyorum. Kimseye bir şey sormam. İşinize de engel olmam.
- Nedenmiş o?
- Malumaliniz ben yazarım. Sizin buradan bayağı iyi malzeme çıkıyor da...


                                      Eylül 2000
M. Sinan Gür ©2000


M. Sinan Gür ©2000

Sinan Gür'den başka yapıtlar
M. Sinan Gür'den başka yapıtlar


Yazarların tüm hakları saklıdır. Yazarların yazılı izni olmadan basılması, kopyalanması, iletilmesi, elektronik veya başka ortamda kısmen veya tamamen yeniden yayınlanması yasaktır.


Sahaflar konuk yazarara açıktır.
Lütfen özgün yapıtlarınızı gönderiniz